Günlerdir
büyük bir heyecanla beklediğim, söylemekten bir an olsun bıkmadığım, nedense
içime sebepsiz bir mutluluk veren –blogum 1 yaşına giriyor- sözü bana güzel
şeyler öğretti. Ve bu 1 yıla dönüp baktığımda ‘neler olmuş, neler değişmiş,
yazılarım nerelere ulaşmış’ sorularının cevabından tatmin olmak, hayal edemediğim
bir şeyleri başarmak insanı gülümsetmeye yetiyor.
İşte
Merhaba diyerek geldiğim bu blogda türlü değişikliklerle geldiğim bu günde,
dolu kağıtları seriyorum önüme. İyi ki diyebilmenin rahatlığıyla ve biraz da
gururla neler olmuş diyorum, bu blog neler başarmış?
Yatay
geçiş sonucu biraz alışma dönemi ve biraz özlem çeken bir ben olarak
başlamıştım uzun bir aradan sonra ilk yazılara. Uzaklar dedim, cümleler dolusu
özlem dedim, alışmıştım o şehre ve insanlara dedim ve yazarak rahatladım. Sonunda
da yazarak –iyi ki gelmişim- i söyleyebildim. Tüm bunlar olurken cesaretten
midir bilmem hatta yazılarıma güvenemezken, dergilerden, sitelerden cevap beklerken
buldum kendimi. Nitekim her güzel cevap gülümsetti yüzümü. –Daha çok
yazmalıyım- hissi ile de daha çok okumaya özen gösterdim. Tek bir görüş, tek
bir inanış değil her şeyi okumalıydım, görüşlere takılmak çok da mantıklı
gelmiyor bana. Konu edebiyatsa, edebi-tat önemli buna inandım.
Fazla
uzatmayayım işte yazdım. Her yeniliği de bu blogda paylaştım. Bu 1 yılda 40’lar
Kulübü kitaplarından dört güzel kitaba girdim, 10.Köy Sakinleri yazarları
arasına katıldım, KafkaOkur 1. Sayısında yer aldım, Fundamenta dergisi
6.sayısındayım ve inşallah bunlar artarak devam edecek. Yazının başında dediğim
gibi hayal edemediğim bir şeyleri başardım.
Sadece
bunlar değil, severek okuduğum bloglara yenilerini kattım. Sosyal medyada blog
sahibi insanlar tanıdım. Kalemleri öyle güzeldi ki tanımasam da, bir kez olsun
konuşmuş olmasam da yüreklerinin güzelliğinden de emindim. Bunu daha sonra ayrı
bir yazıda yeniden dile getirip küçük önerilerde ve mutlaka okunmalılara yer
vereceğim inşallah.
Tüm bunlar 1 yıla sığdı ve bu blog -yazmak-
işini bir sorumluluk haline getirdi.
Daha
saymakla bitmeyecek mutluluklar sunabilirim bu konuda. Ama işte –blogumun 1.yılı-
mutluluğunun asıl sebebi; 1 yıla sığan güzelliklerde gizli.
-Yaz,
çünkü bizi kalem tutmak yormaz- sözünden aldığım ilhamla daha çok plan var
aslında. En başta çok sevdiğim birkaç dergiye gönderilecek yazılar var, hatta
sırf o dergiler için yazılmayı bekleyen konular, okunmayı bekleyen, yön
vereceğine inandığım kitaplar ve daha bir çoğu.
Her
yıl aynı heyecanı ve mutluluğu yaşayacağıma inanıyorum, her yıl geriye dönüp
baktığımda listeyi çoğalmış göreceğime ve adımlarımın güçleneceğine. Ama hep
diyorum ya olumlu, olumsuz yorumlarınıza ihtiyacım var. Ve tabii ki dualarınıza.
1.yılın sosyal mesajıyla –Rabbim
bizleri kitaptan ve yazmaktan ayırmasın inşallah- :)
Allah, kaderinizi yazan kalemin mürekkebi tükenene kadar yazmayı nasip etsin :)
YanıtlaSilAmin inşallah çok teşekkürler :)
SilMaşallah :)) Allah devamını getirsin.
YanıtlaSil"Yaz, çünkü bizi kalem tutmak yormaz!" söze bayıldım :)
Amin inşallah devamı da güzel gelişmelerle gelir çok teşekkür ederim :)
SilEvet Carpe Diem ile ilk tanıştığım zamanlarda beni okumaya ve yazmaya iten güçlü bir sözdü hala da unutmam ne zaman pes etsem aklımın bir köşesinde yeniden canlanır :)
Yazılarınızın devamını bekliyoruz.Bir yılınız hayırlı olsun..
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)
Sil