Yazıyorum,
çünkü içimde susturamadığım bir ses var. /Sylvia Plath/
Yeni
haberler biriktirdim ceplerimde. -Mutluluk paylaştıkça çoğalır- felsefemle
cebimdeki taşları paylaşıyorum şimdi. Değerli, renkli, kalıcı, güzel ve -red
cevabı almaktan korkuyorum- diyerek toplamaya başladığım taşlar. Rabbim bu
taşları cebimden eksik etmesin diyerek başlıyorum bu değerleri sizlere
tanıtmaya.
Uzun
süre takip edip, hemen hemen her yazıyı büyük bir özen ve hayranlıkla okuduğum
bir topluluktu. Topluluktan ziyade –aile- terimini kullansam daha uygun olacaktır.
Biraz göz gezdirdiğinizde bu köyün ne kadar dolu dolu olduğunu anlayacaksınız
siz de. Hal böyleyken red cevabı almaktan yana korkum artıyordu. Ama bir
cesaret attığım mail ve tüm samimiyetle gelen olumlu cevaplar, sonrası içime sığmayan mutluluklar falan. Velhasıl artık
onuncu köy sakiniyim ben de çok şükür. Ve bu güzel ailenin bir üyesi. İşte
cebimdeki renkli taşlardan biri, benim için gerçekten unutulmaz ve değerli.
İnşallah bunun hakkını verebilirim diyorum ve sizi bu güzel siteye davet
ediyorum.
İkinci
bir güzel gelişme, cebimdeki ikinci bir güzel taş da KafkaOkur oldu benim için.
Kafka’yı okumak ve anlamaya çalışmak hep güzeldi. İşte bu sevgi benim KafkaOkur’la
tanışmama vesile oldu. Büyük bir zevkle takip ettiğim sitenin dergi olacağı
haberini alınca da tutamadım kendimi ve daha öncesinde yazdığım yazımı göndermek
için bir cesaret daha sergiledim. Bu yazım tabiî ki Kafka ile aynı felsefeyle
kalemi eline alan bir bayan şairi, yazıya da bir sözüyle başladığım Sylvia
Plath’i anlatıyordu. Kimine göre Plath bedbin bir kişiyi anımsatır her zaman,
ama bana göre bu hiç böyle olmadı, aksine Plath hep kurtulmak için çabaladı ama
yaşadıklarıyla ve birkaç ruhsal bunalımla başa çıkamadı. Plath’i anlamaya
çalışmak ve yazmak benim için gerçekten çok özeldi. Attığım bu adımda da beni
çok mutlu edecek geri dönüşler aldım ve işte KafkaOkur içerisinde Sylvia Plath’i
yazdığım ilk sayısıyla raflarda yerini aldı. Plath’in verdiği cesaretle bu
felsefeyi daha çok araştırmaya ve gerek yeni sayılarda gerekse de internet
sitesinde yeni yazılarımla yer almaya çalışacağım inşallah. (Not: Derginin bulunduğu şehirler şimdilik biraz kısıtlı ama siz bana şehrinizi söyleyin ben size nerelerde bulabileceğinizi.)
Bu
renkli taşları anlatabileceğim daha onlarca güzel cümlelerim var. Ama ben
yarıda bırakayım ki tekrarı nasip olsun, o cümleleri de tekrarlarında alayım kaleme. Dualarınızda yer vermeyi unutmayın ki
ben bu sayfada yeni mutluluklar ve yeni heyecanlar paylaşabileyim. “Çünkü
içimde susturamadığım bir ses var…” ve bu ses paylaştıkça çok güzel ezgilere dönüşüyor. Dua ile...