Translate

10 Ocak 2017 Salı

3. Yıl Kutlaması :)


     11.12.2013. Bir bilgisayar dersi ve biz bir blog oluşturmayı öğreniyoruz. Öğrenmek de değil de birer blog sayfası açıyoruz. Bir bilinçaltı oyunu olacak ki adını hemen “let your dreams” koyuyorum. Hayallere hep müptezel bir bağlılığım olmuştur zaten. İlk isimde de belli oluyor bir nevi. Derste bir içerik koyun göreyim diyor hocamız. Ben başlıyorum okuduğum ve sevdiğim kitapların resimlerini bulup koymaya. Kitabın içeriğini yazıyorum yorumumu yazıyorum. Hocamız bakıyor tamam diyor ve ders bitiyor. Geliyorum eve. İnanılmaz bir heyecan. Hemen yazdıkça kitapların, defterlerin, dosyaların içlerine sıkıştırdığım yazılarımı aramaya başlıyorum. Bulmalıyım çünkü artık paylaşmalıyım. Paylaşmalıyım çünkü kenara atılan unutuluyor. Unutmamalı çünkü biliyorum bir yerlerde aynı hisleri barındıranlar var. Varlar ve okuyup kendilerini yalnız hissetmelerine engel olunmalı. Engel olunmalı çünkü bu kelimeler boşa değil. Boşa değil çünkü bu kelimeler artık içime sığmıyor. Paylaşmalıyım. Okutmalıyım. Çünkü belki de rahatlamanın anahtarı bu.

     Önce tarih atıyorum. Hiç unutmayayım blogumun doğum gününü diye. Merhaba diyorum. Büyük bir heyecanla, korkuyla, telaşla. Kendi kendime konuşurmuşçasına. Sonra yavaş yavaş başlıyorum paylaşımlara. Eski yazılarımı bulmaya hala devam ediyorum. Bu hala bugünü de kapsıyor. Hala aradıklarım var içlerinde. Çünkü çok birikti. Yazma işine çocukça başladım ben. İlkokulda şiir yazar öğretmenimize okuturdum. Sonra o bana destek olurdu sınıfa okuturdu. Sonra bir gün yarışmaya soktu. Törende okuttu. Her düşüncemi her çocuk söylemimi bir şiirmişçesine iyiye yordu. Cesaretim oldu. Güvenim oldu. İlkokul bitti vedam oldu. Şiirlerimi çok severdi deyip bir deftere hepsini el yazımla yazıp ona verdiğimde ilk kitabım oldu. Adım onunla şair oldu. Hakkını ödeyemeyeceğim ve şu an bu blogdan en çok haberinin olmasını istediğim kişi o oldu.

     Tüm bunları niye anlattım bilmiyorum ama burası benim kendimi özgür hissettiğim köşem. Maruz gör deryadil. Hoş gör. Çünkü ben acımı bile seninle paylaştım. İlk kez o zaman dedim Deryadil diye. Hala da öylesin kalbimde.

     “Let your dreams” isminin yazdıklarıma uygun olmadığını fark ettiğim bir anda bahsettiğim hayal müptezelliğimin sonucu “Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer” oldu blogun ismi. Nitekim daha uygundu. Uzun bir süre de ona devam ettikten sonra artık adımı vermek istemiştim bu sayfaya. Başlıksa “Kelam-ı Kalp”. Çünkü kalbimi yazıyordum burada. Kalbimden dökülenler kelimelerin ardına saklanıyordu. Kalbim kelamımla dile geliyordu ve bu dile gelişi anlatmama kalem en güzel dosttu.

     Sonrasında da bu sayfa yazma konusunda sorumluluğum oldu, bana ilham oldu. Hayallerimi gerçekleştirme yolunda rehber oldu. Bir önceki yazımda bahsettiğim hayalim oldu. İhmallerim de oldu tabi bu 3 yılda. Okul ve sınavlar engel oldu biraz da. En çok da şu son zamanlarda. Mesela bu 3.yıl yazımın bu kadar gecikmesi. Anca bir kar tatilinden fırsat bulup kaleme dökülmesi. Daha düzenli yazacağım deryadil söz. Tüm bu telaşlar yorgunluklar bitsin, daha çok yazacağım. Üstelik bir diğer hayalimi gerçekleştirmek için bir adım atıp sizden de yorumlar alacağım. Düşüncesinin bile içimde bin bir kelebek etkisine sebep olduğu bu planı yapıp yapmamam konusunda fikirlerinizi soracağım.

     Peki ben bu 3 yılda neler yaptım, neler öğrendim? Sanırım blogu açtığımdan beri ilk kez yeni yaş yazımı herhangi bir platformda yeni yazımın yayınlandığı haberi olmadan yazıyorum. 1.Yaş ve 2.Yaş bu konuda dolu doluydu. Ama inanın bu yıl sebebim okuldu. Bir hedefiniz varsa ve gerçek olmasına ramak kaldıysa daha bir sıkı tutunuyorsunuz gerçeklere. Kendinizi kilitliyorsunuz bir nevi. Yeri geliyor stresle zehir ediyorsunuz kendinize hayatı. Ama umarım buna değer diyorsunuz sonra ve sığınıyorsunuz sabrınıza.

     Velhasıl olan oldu ve blog 3 yaşına girdi. :) Daha yazacağım, sizlere anlatmak istediğim, konuşmak paylaşmak istediğim çok şey var. Ama fazla da sıkmadan sizi, yazının sonunu görmeden kapatmanıza sebep olmadan teşekkürlerimi iletmeliyim. Deryadil isminin hakkını verdiğin için, bu blogu sevdiğin için, yazıları olanca sabrınla okuduğun için, benimsediğin için, hayallerime ortak olduğun için, bu sayfadan ve benden bir nebze haberdar olduğun için, desteğin için, hissettirdiklerin için varlığın için ve daha bir çoğu için teşekkür ederim Deryadil. Sen oldukça, bu sayfanın okunma oranı böyle arttıkça paylaşmaya hep devam edeceğim. Verdiğin güç için teşekkürler. Bak bu blog bugün bu sayede 3 yaşında. Bu hayalim bu sayede 3 yıldır ayakta.

     Kalbinin kelamına kulak ver Deryadil. Dinle, hayattaki ritmini dürüstçe verir sana, inan buna. :)

3 yorum:

  1. Zeynep Hanım,
    Sizler yazdıkça biz mutlu oluyoruz.
    Blogunuzun yeni yaşını da tebrik ediyorum.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acaba canım mısınız Merve Hanım:)
      Asıl ben siz okudukça mutlu oluyorum. Çok teşekkür ederim nice birlikte yıllarımız olsun hep. :)

      Sil
  2. Zeynep Hanım,
    Sizler yazdıkça biz mutlu oluyoruz.
    Blogunuzun yeni yaşını da tebrik ediyorum.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil